Arayın, Yeşil Hayatı Tarayın...

08/10/2010

Gözlerinizi Yeşil Kozmetiğe Açın



Bugün sizlere güzelleşirken zehirlenmemek için alabileceğimiz basit ama etkili önlemlerden bahsetmek istiyorum.

Raflarda gördüğümüz kozmetik ürünlerle ilgili en karmaşık durum, üretimlerinde kullanılan kimyasalların farklı çeşitleri olması. Kozmetik ürünleri tüketicilerinin tümünün kimya mühendisi olmadığını düşünecek olursak, bu ürünlerin etiketlerini detaylı bir şekilde inceleyerek burda belirtilen tüm kimyasalları tek tek ayırdetmek nerdeyse imkansıza yakın! Yine de tüketicilere belli temel maddeleri öğrenip bunların aldıkları ürünlerin etiketlerinde bulunup bulunmadıklarını kontrol etmeleri öneriliyor. Ancak herbir ürün için etiket okumak yerine organik ve doğal malzemeleri kullanan kozmetik ürünler de tercih edilebilir.

Özellikte sıcak yaz aylarında tercih ettiğimiz deodorantlar içerlerinde ter önleyici olarak kullanılan alüminyum maddesi içerir. Bu madde sağlıklı terlemeyi sağlayan gözenekleri tıkayarak, vücut ısısını dengede tutmaya yarayan terleme işleminin yapılmasını engellediğinden deodorant seçiminde alüminyum içermeyen doğal deodorant markalarını tercih etmek derinin tahriş olmasını engellediği gibi vücudumuzun doğal dengesinin korunmasında yardımcı olabilir.

Reklamlarda gördüğümüz ve hepimizin talep ettiği “daha beyaz bir gülümseme”, ne yazık ki düşündüğümüz kadar doğal bir işlem değil. Bunu sağlaması için satın aldığımız özel diş macunlarının içerisinde dişleri beyazlatmaya yarayan “parabens” ve “titanium-dioxide”a ek olarak diş çürüklerini önlemesine rağmen, fazlası zehirleyici olan “flouride” maddelerinden yüksek miktarlarda bulunmaktadır. Bu durumla karşı karşıya kalmamak için piyasadaki doğal diş macunlarını tercih etmeye özen gösterebiliriz.

Görünüşümüzde en önem gösterdiğimiz alanlardan biri olan saçlarımızın “sağlığını ve parlaklığını arttırmak” için kullandığımız şampuan, saç kremi, güçlendirici, jöle, saç spreyi, ve boya gibi ürünlerin ne kadar zararlı maddeler içerebileceklerini hiç düşündünüz mü? Marketlerde karşımıza çıkan çoğu şampuan ve saç kremi petrol yan ürünlerini içerdiği gibi, kepeğe karşı tasarlanmış olduğu iddia edilen şampuanlar ve bazı saç boyaları içlerinde kanserojen kömür ziftlerini barındırmaktadırlar. Bunlara ek olarak yapılarında “formaldehyde” ve “phthalates” gibi maddeleri içeren yapay kokulu ürünlerden uzak durmak sağlığımız açısından mantıklı bir yaklaşım olacaktır.

Modern hayatta ihtiyaç duyduğumuz kişisel bakım ürünleri ve sağlık malzemelerinin çoğunun petrol yan ürünlerini içerdiğini biliyor musunuz? Özellikle dudak kremleri ve parlatıcılarda kullanılan petrol ürünleri korkutucu boyutlardadır. Her alanda olduğu gibi doğru kozmetik ürünlerini seçerken de bilinçlenmenin şart olduğunu unutmayarak bu ürünlerin içerdikleri maddeleri etiketlerine bakarak ayırt etmek mümkün. Etiketlerde dikkatimizi çekmesi gereken isimler mineral yağlar, gazyağı, ve bir çeşit hidrokarbon olan “propylene glycol” maddesi.

Yılın çok büyük bir bölümü üzerinden güneş eksik olmayan ülkemizde güneşin zararlı ışınlarından korunmak için kullanılan güneş kremleri, kullanıcılarına güvende oldukları hissini vererek güneş altında durma süresinin uzamasına neden oluyor. Ancak unutmamak gerek ki çoğumuz bu kremleri üreticilerinin önerdiği kalınlıkta ve düzenli olarak kullanmıyoruz. Buna ek olarak bu tür kremlerin içindeki güneşe karşı koruma sağlayan kimyasallar, insan cildi için tahriş edici olabilmekte ve tahriş olmuş cilt güneşten etkilenmeye yatkın hale gelmektedir. Böyle bir durumun oluşmasını engellemek için doğal güneş kremleri kullanarak cildimizi korumalı, gün ortası sıcağından kesinlikle kaçınmalıyız.

Kozmetik üreticilerinin hayvanları etik olmayan şekilde labaratuarlarda kobay olarak kullanmaları hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir konu. Bu konuyla ilgili olarak 1998 yılında kurulan HCS (İnsancıl Kozmetik Standartları), kozmetik ürünlerinin hayvanlarda denenmesine karşı çıkan bir uluslararası koalisyon. Bu konudaki hassasiyetimizi üzerlerinde HCS ambleminin bulunduğu markaları tercih ederek gösterebiliriz.

Ürünlerin üzerinde çoğu zaman gördüğümüz “doğal” ibaresinin fazla bir önem taşımadığını ve gerçekten doğaya duyarlı bir tüketici olmak istiyorsak ürün seçiminde sertifikalı olan ürünlere yönelmemiz gerektiğini unutmamalıyız. Makyaj malzemesi alırken doğal ürünler ya cem şişelerde ya da geri kazanılabilen diğer ambalajlarda satışa sunulmaktadır. Ambalajında “doğal” olarak isimlendirilen bir ürünün gerçekten doğal olması için tamamı ile doğal ve cilde dost hammaddelerden üretilmesi; üretiminde cilt tarafından emilemeyen ve cilt üzerinde su geçirmez bir tabaka yaratan mineral yağlar ve parafinler kullanılmaması; ve içerisinde paraben, izotiyazolin, formaldehid gibi sentetik koruyucular bulundurmaması gerekir. Bunlara ek olarak sentetik çözücüler yardımıyla elde edilen doğal maddeler de doğal kozmetik üretiminde kullanılmamalıdırlar.

PEG (polietilenglikkol) gibi sentetik emülgatörler ve SLS (sodyumlaurilsülfat) ya da SLES (sodyumlauriletersülfat) gibi tensidler kullanılarak üretilmiş vücut losyonları ve şampuanlar gibi kozmetik ürünler “doğal kozmetik” olarak tanımlanmazlar. Doğal kozmetiklerin tam içerikleri CTFA veya INCI isimleriyle ambalaj üzerinde yer almalı, ambalajları çevre ile uyumlu malzemelerden seçilmelidir. Bu şekilde hem zararlı maddelerin ürüne geçmesi hem de ambalajın üretilmesi ve sonradan elden çıkarılması sırasında çevrenin kirlenmesi önlenmiş olur.

Doğal kozmetiklerin üretiminde ölü hayvanlardan elde edilen doku özleri ve hormonlar gibi hammaddeler kullanılmadığı gibi doğal kozmetik kavramı, hayvanlar üzerinde test yapılmasına kesinlikle karşı çıkmaktadır. Sağlık faktörlerinin yanında bir ürünün üretim, kullanım ve elden çıkarılış devrelerinde çevreye duyarlılık göstererek herhangi bir şekilde kirlenmeye neden olmaması gerekir. Dışardan bakıldığında komplike bir sorun gibi görünen kozmetik çıkmazı, düşündüğümüzden daha az bir çaba sarfederek elde edebileceğimiz bilinçlenme sayesinde sağlığımız açısından pozitif bir etki bırakabilir.

Çise Ünlüer (10 Ekim 2010)
ciseunluer@hotmail.com

No comments:

Post a Comment