Arayın, Yeşil Hayatı Tarayın...

09/08/2009

Dikmen’e Kesin Çözüm: Metan gazından elektrik üretimi



Dikmen çöplüğü yıllardır hepimizin farkında olduğu ama çoğumuzun hakkında pek birşey yapmadığı çevresel bir problem teşgil etmektedir. Bugüne kadar birçok insanın yaptığı gibi bu problemin ne kadar kötü olduğundan ya da insan sağlığına olan zararlarından bahsetmek yerine, hepimiz için daha yararlı olan bir adım atmak adına bugün sizleri dikmen çöplüğü için en etkili yöntemlerden biri hakkında bilgilendirmek istiyorum.

Bu sorunu çözmek için daha önce tartışılmış birçok yöntem arasında en etkilisi olan çöplüklerden çıkan metan gazının motorlarda kullanılması ile enerji üretimine yönelik yenilenebilir teknolojiler, Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Yenilenebilir ve yeşil enerji teknolojileri grubuna giren metan gazından elektrik üretiminin KKTC’de Dikmen çöplüğü için de düşünülmüş olmasının sebepleri başında şehirleri aydınlatacak ve sanayi makinelerini çalıştıracak kadar enerji üretme kapasitesine sahip olması gelmektedir.

Dikmen’de olduğu gibi çöplerde biriken çürüyebilir maddeler, oksijen yokluğunda anaerobik (molekuler oksijenin kullanılmadığı) bir işlemle bakteriler tarafından ayrıştırılır. Bu işlem esnasında metan gazı, karbondiyoksit ve diğer gazlar ortaya çıkar. Tehlikeli bir sera gazı olan metan gazının bir kısmı yükselerek havaya karışır. Patlayıcı olmasının yanında molekül bazında karbondioksitten 20 kez daha güçlü bir potansiyele sahip olan metan gazının küresel ısınma üzerindeki olumsuz etkileri herkes tarafından bilinmektedir.

Çöplük içinde zamanla biriken metan gazı büyük hacimlere erişebilir. İçerisinde gerçekleşen anaerobik işlemler sonucu iyice ısınmış olan çöplükte ani kaymalar gerçekleşir ve havadaki oksijen yüksek konsantrasyondaki metan ile karışarak patlamaya ve yangına yol acar. Çöplüklerin bulunduğu yerel hava şartlarına göre değişen metan gazı miktarları sıcak ve nemli bölgelerde yüzde altmış (60%)’a kadar çıkarken, kuru ve soğuk yerlerde yüzde otuzbeş (35%)’e düşebilmektedir. Bu nedenden dolayı bu gazların çıkarılıp insanlığa yararlı işlemler için kullanılmaları küresel ısınma üzerindeki etkilerini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda enerji üretimine de katkı koyabilir.

Bu işlemin yararları arasında atık alanlarından çevreye gaz ve rahatsız edici kötü koku yayılmasını engellediği için çevreye olan pozitif net etkisinin yanında, enerji üretimi için atık alanlarından elde edilen metan gazı kullanıldığından bu alandaki yakıt maliyetini ortadan kaldırması, ve bağlandığı şebekede stabilite problemleri yaratmaması gelmektedir. Yakıt masrafının olmaması ve yüksek kapasite verimliliği açısından diğer teknolojilere kıyaslandığında, atık gazlardan enerji üretimi bu teknolojilerin çoğundan daha ekonomik ve toplum sağlığı ile çevre faktorü sebebi ile kabul değeri daha yüksektir.

Metan gazı santrallarının şehir sınırları yakınlarda veya şehir içlerinde kurulması ile şebeke bağlantıları kısaltılabilir, buna bağlı olarak da maliyet ve enerji iletim kayıpları ortadan kaldırılabilir. Elektrik üretimi sırasında ortaya çıkan yüksek sıcaklıktaki termal enerji konutların ısıtılması ve sıcak su temininde kullanılarak bu işlemin verimliliği çok yüksek değerlere çıkarılabilir. Özet olarak, doğru kullanıldığında, metan gazından üretilen birim enerji maliyeti çok daha düşük, ve kullanılabilir enerji oranının diğer termik enerji üreten sistemlere göre yüzde yüz (100%)’lere yakın değerlendirilebilirdir olması bu işlemi diğer yöntemlerden üstün kılmaktadır.

Genelde yüksek nüfuslu şehirlerde uygulanan bu sistem, daha az nüfuslu yerleşim yerleri icin de gözden geçirilip belirli değişiklikler yaparak uygulanabilir. Bu şekilde, hem atıklar ekonomi içinde değerlendirilerek kesin bir çözüm sağlanılabilir, hem de çok düşük bir maliyetle elektrik enerjisi üretimini mümkün kılarak ulusal ekonomiye büyük katkı koyabilir.


Çise Ünlüer (9 Ağustos 2009)
ciseunluer@hotmail.com

No comments:

Post a Comment